Türkiye Satranç Şampiyonası Hakkındaki Düşüncelerim
Son dönemlerde, Türkiye satranç popüleritesinde muazzam bir büyüme gördü. On yıldan biraz daha uzun zaman önce, Suat Atalık dışında uluslararası olarak tanınan Türk satranç oyuncuları yoktu. 2009 yılına kadar da, 2005 yılında Belçika'dan Türkiye'ye geçen ve 2015'te tekrar Türkiye'den Belçika'ya geçen GM Mikhail Gurevich'i saymazsak, ülkedeki tek büyükusta olmaya devam etti. Ali Nihat Yazıcı'nın başkanlığı sırasında Türkiye satranç gücünü arttırmaya başladı. 2009 yılında Kıvanç Haznedaroğlu, 2010'da Emre Can ve Barış Esen, 2012'de Mustafa Yılmaz büyükusta oldu. Aynı yıl, Dragan Şolak ve bendeniz milli satranç takımına katıldık. Son iki yıl boyunca da 1997-1998 yıllarında doğan "altın çocuklar" Cemil Can Ali Marandi, Vahap Şanal ve Batuhan Daştan GM kulübüne katıldı. Emre ve Mustafa bu sürede olgunlaştı ve 2600+ oyuncular oldular. Türkiye bu süreçte FIDE reyting listesinde de üst sıralara tırmanmaya devam etti- şu anda 23. sırada ve şu anki Dünya Şampiyonu Magnus Carlsen ve Dünya Gençler Şampiyonu Aryan Tari'nin temsil ettiği Norveç'in üzerinde, ve köklü bir satranç geleneğinin olduğu bir ülke olan Sırbistan'ın ise hemen altında.
Geçen yıl, Türkiye Bakü'de gerçekleştirilen Dünya Satranç Olimpiyatı'nda tarihi bir sıralama olan 6.'lıkla bitirdi. Bu yıl ise, milli satranç takımı Hantı-Mansiysk'daki Dünya Takımlar Şampiyonası'nda ve Girit'teki Avrupa Takımlar Şampiyonası'nda çok iyi bir performans sergiledi ve son tura kadar ilk 3'te bitirme şanslarını korudular! Profesyonel satrancı bir yana bırakalım, ülkedeki genel satranç tanıtımı da çok başarılı- Türkiye Satranç Federasyonu diğer bütün spor federasyonlarının önünde ülkede en fazla lisanslı sporcu sayısına sahip olan federasyon. Basında çıkan son haberlere göre lisanslı sporcu sayısı 801 bin 139'a ulaştı. Buna ek olarak, Türkiye Satranç Federasyonu dünyada diğer ulusal satranç federasyonları arasında en fazla bütçeye sahip olan federasyonlardan biri. TSF'nin 2016 yılı Denetim Kurulu Raporuna göre, federasyon 2016 yılında 10,514,169.99 TL gelir elde etti ve 10,412,825.92 TL gideri vardı, 101,344.07 TL'lik ufak bir kar elde etti.
Bütün bu olguları göz önünde bulundurarak, neden senelerdir ulusal satranç şampiyonasının ihmal edildiğini merak ediyorum? Bu şampiyonayı, ABD'nin en iyi satranççıları olan Nakamura, Caruana ve So'nun mücadele ettiği, Amerikan Satranç Şampiyonası kadar prestijli hale getirmeyi neler engelliyor?
Aşağıda 2014-2017 yılları arasında gerçekleştirilen son birkaç Türkiye Satranç Şampiyona'sının istatistikleri yer almakta.
2014 :
2015 :
2016 :
2017 :
Bu yıl, turnuvada ülke çapında ilk 14'te yer alan oyunculardan sadece bir tanesi vardı. Kendiniz bakın.
Reytingini riske atmaya karar veren cesur yürek Mustada Yılmaz'dı. Başka bir deyişle, ülkenin en güçlü 14 oyuncusundan 13'ü oynamıyordu. Bu gerçek TSF web sayfasında yayınlanan alan şu haberin yazarını hiç rahatsız etmemişe benziyor. Bu yılki şampiyonanın tarihindeki en güçlü şampiyona olduğunu iddia ediyordu. Ülkenin en güçlü oyuncularının yokluğu çıkarılmış ve güçlü iddiada bulunmak için ortalama reyting göz önünde bulundurulmuş. Belki de yazar Bill Gates'in kitap önerilerini takip ediyordu ve ilk olarak 1954 yılında yayımlanan Darrel Huff'un kaleme aldığı, Bill Gates'in önündeki kitap yığının en üstünde yer alan "How To Lie With Statistics (İstatistik ile Nasıl Yalan Söylenir)" adlı kitabı okumak için zaman ayırdı:
Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı ve FIDE Asbaşkanı Gülkız Tulay ve takımı ülkede satrancı yaygınlaştırma konusunda harika bir iş çıkartıyor. Ancak, ulusal şampiyona bir prestij meselesi ve hiçbir noktada arka plana atılmamalı. Bana göre, ülkenin en iyi oyucuları katılmak için teşvik edilmeli, tehdit edilmemeli. Magnus Carlsen, Vishy Anand ve Levon Aronian'ı Suudi Arabistan'a çeken bir ödül miktarını ayarlamak kesinlikle zor, ancak 25,000 TL toplam para ödülünden (2016'da) daha hatrı sayılır bir miktar göz önünde bulundurulmalı. 2016 Türkiye Satranç Şampiyası'nın toplam ödül miktarı, TSF'nin 2016 yılında sponsorlar ve diğer kaynaklardan elde ettiği 10,514,169.99 TL'lik toplam gelirin ancak %0.238'sine denk geliyordu. Bu yıl, toplam para ödülü 35,000TL'ye yükseldi, ama tahmini bütçesi de önemli derecede artarak 15,720,000.00 TL'ye yükseldi.
Şampiyonanın prestijinin yeniden sağlanması gerekiyor. Önerilerim şöyle:
- Finale Türkiye Kupası'ndan (bir nevi belirleyici) katılma hakkı kazanan oyuncularının sayısı minimumda tutulmalı, benim önerim 3.
- Şu anda olduğu gibi Türkiye kadınlar satranç şampiyonasının kazananı erkeklerin finaline katılma hakkı elde etmemeli.
- Türkiye gençler şampiyonu için ayırılmış yer olduğu gibi tutulmalı. Genç oyuncular için bu iyi bir motivasyon.
- Şu an da olduğu gibi, bir önceki yılın şampiyonu bir sonraki yıl da davet edilmeli.
- Geriye kalan 7 oyuncu reytinglerine göre, bu herhangi bir zamanki reytingleri ya da belirli bir zaman dilimindeki ortalama reytingi olabilir, davet almalı.
- Eğer davet edilen oyuncu herhangi bir nedenden ötürü oynayamıyorsa, şu an olduğu gibi Türkiye Kupası'nda 4., 5. ya da 6. olan birini davet etmek yerine, davet listedeki en yüksek reytingli bir sonraki oyuncuya gitmeli.
- The number of players should be 12, as it was this year. 14 players was certainly too much as it used to be up to 2016.
- Oyuncu sayısı bu sene olduğu gibi 12 olmalı. 2016 yılına kadar olduğu gibi 14 oyuncu kesinlikle çok fazla.
- Ödül miktarı federasyonun bütçesinin belirli bir yüzdesi kadar olmalı. Ben yıllık bütçenin %2'si olmasını öneriyorum. Bunun etkilerinin ne olacağını görün. Eğer 2017 yılının tahmini bütçesinin (15,720,000.00 TL) %2'sini alırsak, bu farzedilen toplam para ödülünü 314,400 TL yapıyor.
- ABD Satranç Şampiyonası ulusal şampiyonaların nasıl düzenlenmesi gerektiği konusunda güzel bir örnek. Orada da katılım katılım hakkı elde etmek oldukça demokratik- bir önceki yılın şampiyonu, ABD Açık Şampiyonu, ABD Gençler Şampiyonu ve diğer oyuncular da reyting listesinden davetle seçiliyor.
- Turnuvanın tanıtımı için önemli bir bütçe olmalı. Türkiye'de satranç hızla gelişiyor. Bu nedenle, turnuvayı yakından takip eden bir izleyici kitlesi var. Ekranda görünen ustalar gibi iyi olmak isteyen yüz binlerce lisanslı çocuk var. Bu çocukları motive edin!
Bu konu hakkındaki düşünceleriniz?